Deneme
Popüler Aramalar
29/05/2022 10:00
Güncellenme 25/08/2022 16:35
Güzel sanatlar dünyasında birçok oyuncu vardır. Elit bir grup küratör, koleksiyoncu ve danışman hangi sanat eserinin ön plana çıkıp değerleneceğini belirler. Toplum bu dengesizliği bir standart olarak kabullenmiştir çünkü yüz yıllardır süregelen fiziksel ve ekonomik kısıtlar insanların bu ekosisteme katılımını sınırlamıştı.
Metaverse bu alanda bir paradigma değişikliği oluşturuyor. Bir zamanlar planlama, fon bulma ve lojistik gibi kısıtlarla sınırlanmış olan galeriler ve müzeler artık sonsuz biçimde genişleme fırsatına sahipler.
Dijital küratörler daha fazla sergi düzenleme ve kültürel olaylara anında tepki verebilme şansına kavuştu. Sanatçılar ve koleksiyonerler alanları paylaşabilir, dünyanın herhangi bir yerinde sanal ortamlarda işbirliğine gidebilirler. Sanal gerçeklik (VR) gözlükleri insanların coğrafi sınırları aşmasına ve dijital ortamlarda kapsayıcı deneyimler yaşamalarına imkan veriyor.
Örneğin Kripto Sanat Müzesi (MoCA) Somnium Space’de sanal bir müze inşa etti. Dijital sanat koleksiyoneri Pablo Rodriguez-Fraile ve Desiree Casoni tarafından kurulan bu müze NFT şeklinde satın alınabilir token formatındaki eserlere yer veriyor.
MoCA’nın eserleri internet bağlantısı olan herhangi biri tarafından görülebilir. NFT sahipliği blok zinciri üzerinde onaylandığından müze, işlerin parasal değerini azaltmadan eserlere erişimi genişletebiliyor. Aslında Rodriguez-Fraile NFT’lerin neden değeri olduğuna dair bir örnek oluşturuyor.
Tasarımcılar ve küratörler fiziksel bir galerinin maliyetlerine katlanmadan sergi düzenleyebiliyor ve bu sergileri olabildiğince kapsayıcı ve yaratıcı biçimde tasarlayabiliyorlar. Üstelik bunu çok az sermayeyle ve zaman harcayarak yapabiliyorlar.
Aynı durum, metaverse’de yaratıcılıklarının sınırlarını kendileri belirleyen mimarlar için de geçerli. Dönüştürücü ve benzersiz deneyimler kurgulamak için önemli olan mekânsal sınırlar ve maddi kısıtlar bir anda yok oluyor.
Müzeler için bunun anlamı: Her bir eser kendi özel binasına hatta dünyasına sahip olabilir. Eserin mesajı ve karakteri dinamik kurgular ile zenginleştirilebilir.
Metaverse yaratıcılardan mimarlara herkesin yepyeni boyutları deneyimlemesine imkân veriyor. Eser Ay’ın yüzeyinde nasıl durur? Ya da bir kara deliğin merkezinde? Somnium Space gibi metaverse’ler yaratıcılara günün değişik zamanlarına ve mevsimsel geçişlere uyum sağlama imkânı da veriyor.
Elbette ki fiziksel sanat eserleriyle etkileşim yok olmayacak, olmamalı da. Ancak metaverse bize sanatın büyüsünü artırma ve daha fazla kişiye ulaştırma olanağı sağlıyor.
Bu yeni erişim olasılığı özellikle önemli. Yeni nesiller çevrimiçinde daha fazla zaman geçiriyor ve müzeler ve galeriler ellerindeki önemli koleksiyonları daha büyük kitlelerle bir araya getirmenin yollarını arıyor.
Küratörler sanatın estetik ve malzemenin ötesinde bir olgu olduğunu daha iyi anladı. Sanat zamanda bir anı ve perspektifi sunan bir olgu. Bize kim olduğumuzu ve kim olabileceğimizi öğretiyor.
Geleneksel sanat merkezleri insanları çekme konusunda sıkıntı yaşarken metaverse bu kültür kurumlarına dijital doğanlara erişme imkânı sağlıyor.
Peki her şeyin erişilebilir olduğu bir evrende mülkiyeti nasıl yöneteceğiz? Profil resim koleksiyonları (PFP) dijital sanata doğal biçiminde bir değer yükleme imkânı verdi. Aynı konsepti şaheserlere de uygulasak olmaz mı?
Metaverse’ün erişimi artırmasından ve yeni deneysel biçimlere imkân vermesinden daha devrimci olan bir boyut ise blok zincirinin sanatı doğrulama özelliği. Fiziksel sanat dünyası opaktır, şaheserlerde birle orijinalliği belirlemek kolay değildir. Buna karşın blok zinciri protokolleri fiyatlandırmayı ve sahipliği şeffaf kılabilir ve hatta mülkiyeti birden fazla kişiye bölüştürebilir.
Geçmişte birçok kişinin bir Bansky sahibi olması hayal edilemezdi veya milyonlarca dolara satılan bir eseri almak mümkün değildi. Ancak bugün, fiziksel eserin değerini blok zincirine aktarmak ve bu konuda yasal zemini hazırlamak suretiyle şaheserleri parçalara bölebilir ve çok sayıda kişiye sahiplik sağlayabiliriz.
Daha çok kişinin eser alabilmesi yeni nesil sanat koleksiyonerlerinin sayısını artıracak ve güzel sanatlara ilgiyi artırarak bağlantı ve etkileşim temelli topluluklar oluşturacaktır.
Güzel sanatlar dünyasındaki sıkıntılardan biri de sistemin dinamikleri ile sanatçıların niyetlerinin uyuşmamasıdır. Örneğin Bansky eserlerini şanı büyüsün ve ultra zenginler satın alsın diye mi üretiyor sizce? Basquit veya Frida Kalho da böyle mi düşünüyordu? Sanmıyorum.
Metaverse erişimi genişletiyor ve yeni sahiplik modelleri ortaya koyarak sanatı inşalara daha da yaklaştırıyor.
YASAL UYARI
Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Son Yazıları
NFT Müzeleri İyi Bir Fikir Olabilir
29/05/2022 10:00
Kripto Paralar
@2022 CoinDesk