Bitcoin Ne Kadar Enerji Harcarsa O Kadar İyi

Bitcoin’in enerji tüketiminin, eleştirenlerin düşündüğünden çok daha az olduğuna dair birçok şey yazılıp çizildi. Yenilenebilir enerjinin ve sıfır karbon yaklaşımının ağırlığını artırmasıyla birlikte bu önerme daha da gerçek hale geliyor.

Bitcoin’in enerji tüketimi karşılığında elde edilen ekonomik değerin yüksek olduğuna dair birçok şey yazılıp çizildi. Bitcoin dünyanın dört bir yanında insanlara varlıklarını saklamak için bir araç olarak konumlandıkça, bu önerme daha da gerçek hale geliyor.

Bitcoin’in enerji tüketiminin küresel enerji tüketimi içerisinde çok küçük bir oranı oluşturduğuna dair birçok şey yazılıp çizildi. Bitcoin’in çamaşır kurutma makinesinden daha az enerji harcadığı da bir gerçek. 

Tüm bunlara karşın Bitcoin’in enerji tüketiminin neden iyi bir şey olduğuna dair çok yazılıp çizilmedi. İşin aslına bakıldığında, insanlık enerji tüketiminden fayda elde eder ve ne kadar enerji kullanılırsa o kadar iyidir.

Bugünün iklim ve çevre odaklı gündeminde bu önermenin biraz ters kaçacağının farkındayım. Yaşanabilir bir gezegen sahibi olmanın çok önemli olduğuna inanıyorum ve bu görüşte olanlarla sempati kuruyorum. Ancak çevre güvenliği ve enerji güvenliğine giden yollar bir yerde kesişiyor: Enerji üzerindeki hakimiyetimizi güçlendirmek.

İnsanlığın nasıl evrildiğine ve önemli başarılar elde ettiğine baktığımızda bunun enerjiyi kontrol etmekle doğrudan alakalı olduğunu görüyoruz. Jeopolitik konular, savaş ve barış da enerjiye bağlı. Çevresel etkileri minimuma indirebilme çabalarımızın temelinde bile enerji sürecindeki kontrol gücümüz yatıyor.

Sözün özü şu: Enerji insanlığın ve medeniyetin en temel kaynağıdır ve enerjiyi daha doğru biçimde yönetmemiz elzemdir.

İster güneş ve rüzgâr enerjisini savunun, ister nükleerin ya da fosil yakıtların sempatizanı olun, insanlığın daha fazla enerji tüketmesi gerektiğinde hemfikir olacaksınız.

Peki neden? Gerçek şu ki, enerji üretiminde hangi yöntemi tercih ederseniz edin bu yöntemi hayata geçirmek, geliştirmek ve sürdürmek noktasında enerji türünden daha fazla üretmeniz gerekecek.

Ekonomik bakış açısı

İnsanlığın bilgisi sadece akademik ortamda şekillenmez. Endüstriyel bilgi bir şeyleri inşa ettiğimizde ve işlettiğimizde ortaya çıkar.

“Ekonomik karmaşıklık” alanının önde gelen düşünürlerinden biri olan César Hidalgo, endüstriyel bilginin kitaplardan ve üniversitelerden değil doğrudan deneysel öğrenmeyle şekillendiğini savunur. Yani teoriden değil pratikten gelen bir bilgiden bahsediyoruz.

Diğer bir deyişle, daha önce bir kez bile bir nükleer santral işletmemiş ve tamamı doktoralı akademisyenlerden oluşan bir nükleer santral ekibi fikri biraz korkutucu olabilir.

Buradan şunu söyleyebiliriz ki üretime dair bilginin oluşması ve birikmesi için öncelikle o belirli alanın var olması ve sonrasında burada kesintisiz faaliyet gösterilerek bilginin edinilmesi gerekir.

Endüstrileri faaliyette tutmak için üretime dair bilgiye ihtiyacımız var ve bu bilgi de pratikte ediniliyor. Bu aslında birbirini besleyen bir döngü.

Hidalgo, "bir ülkenin mevcut üretim portföyünü değiştirip yeni ürünler üretmeye başlaması için de benzer bir üretime dair bilgi birikimi edinmesi" gerektiğini söylüyor.

Yani enerji üretme yetkinliğimizi artırmak için öncelikle enerji üretmeliyiz. Ne kadar enerji üretirsek ve enerji üretimimizi ne kadar çeşitlendirirsek üretime dair bilgimizi artırma noktasında o kadar fazla fırsat elde ederiz.

İnsanlığın geleceğinde enerjinin hangi biçimde tüketilmesi gerektiğine dair tercihlerinizden bağımsız olarak şunu kabul etmelisiniz ki, ancak enerji ürettikçe daha etkin olabiliriz. Yani bu tür uygulamalara daha fazla sermaye aktarılmalı. Bitcoin madenciliği bu konuda organik piyasa teşviklerine imkân veren bir yapı sağlıyor.

Serbest piyasalar

Bazı kişiler enerji dönüşümüne kaynak ayırmanın devletlerin işi olduğunu düşünürler. Ancak tarihe bakıldığında, serbest piyasaların modern bir mucize olduğu ve herhangi bir merkezi yapıya kıyasla çok daha etkin biçimde kaynak oluşturabildiğini gösteriyor. Devletlerin burada bir rolü olup olmamasını tartışmıyorum; sadece bu rolün ne oranda tutulması gerektiğine dikkat çekmek istiyorum.

Devletlerin enerjinin geleceğinde ne tür bir rol oynaması gerektiğine dair fikrinizden bağımsız olarak gerçek piyasa teşviklerinin çok daha ucuz, iyi ve etkin enerji alternatifleri oluşturmadaki gücünü görmezden gelmemenizi rica ediyorum.

Daha fazla enerji üretilmesine dair teşvikler enerji üretimi konusunda daha fazla bilgi elde etmemizi sağlayacak olumlu bir döngü başlatır. Ayrıca enerji üretimi sırasında ne kadar karbon oluştuğunu kontrol etmemizi de kolaylaştırır.

Bitcoin en etkin enerji üreticilerine teşvik sağlamak için benzersiz bir mekanizma sunar. Daha ucuz enerji kullanabilen bir madenci diğerlerinden daha fazla kazanç elde edecektir. Mevcut madencilere kıyasla daha ucuz enerji kullanabilen madencilerin sayısı arttıkça daha pahalı enerji kullananlar için verimsizlik ön plana çıkar. Bunun sonucunda herkesin daha ucuz enerjinin peşine düştüğü ve pahalı enerji kullananların para kazanamadığı bir döngü ortaya çıkar.

Şöyle özetleyelim: Bitcoin etkin enerji kaynaklarını kullananların cebine daha fazla para koyarken, bu parayı etkin olmayan enerji kaynaklarını kullananların cebinden alır. Bu, etkin enerji kaynaklarının kurgulanmasını ve verimli olmayan kaynakların terk edilmesini sağlayacaktır.

Yenilenebilir enerjinin insanlık için en uygun maliyetli ve her zaman var olan bir kaynak olduğuna mı inanıyorsunuz? O zaman sevinin zira Bitcoin yenilenebilir enerjinin başına gelebilecek en iyi şeylerden biri. Eğer yenilenebilir enerji gerçekten ucuzsa ve etkinse bitcoin madencilerinin bunu kullanması kaçınılmaz.

En ideal enerji kaynağının nükleer olduğuna mı inanıyorsunuz? Güneşe bakıp evrenin kendisinin enerjisini nükleer reaksiyonlarla elde ettiği bir gerçeklik içerisinde nükleere olan ihtiyacı mı savunuyorsunuz? O zaman sevinin zira bitcoin nükleer için de olabilecek en iyi şeylerden biri. Hadi gidip biraz atom parçalayalım!

Hangi enerji türü uygun ve etkin ise uzun vadede bitcoin için o enerji türü vazgeçilmez olacaktır.

Enerjiye dair geleceğimizde gelişme kaydetmek istiyorsak üretim bilgimizi, süreçlerimizi ve kaynaklarımızı geliştirmek için çaba göstermeliyiz.

Enerji kullandıkça bu alanda istihdam fırsatları da artacak; araştırma ve geliştirme faaliyetleriyle birlikte inovasyon artacak ve daha fazla kaynak bu alana girecek.

Enerjiye yatırılan kaynaklar son yüz yılda ciddi biçimde azaldı. Peki yatırım yapmazsak enerjinin geleceğini nasıl güvence altına alacağız?

Devletlerin işe müdahale edip merkezi olarak kaynak ayırmasını beklemektense, Bitcoin ağı üzerinden kaynak oluşturmayı deneyebiliriz.

Büyümemeye değil büyümeye çalışmak

Daha fazla enerji kullanmak çevresel girişimleri baltalamaz, insanlığın ve ekonominin gelişimine zarar vermez. Ne tür bir gelecek istediğinizden bağımsız olarak enerjiyi doğru kullanmak gerekir ve Bitcoin bu konuda bize yardımcı olabilir.

Bu görüşe en fazla karşı çıkanlar, insanlığın daha az enerji üretmesini ve tüketmesini isteyenlerdir. Bunlara bazen “büyümeme destekçileri” de denir. Diğer bir deyişle, bu kişiler enerji konusunda kemer sıkmamız gerektiğini, ekonomik büyümeyi dizginleyerek eldeki kaynakları olabildiğince idareli kullanmayı savunurlar.

Ekonomimiz düzenli büyüme üzerine kurulmuşken bu büyümemeciliği kabullenmemiz ne kadar gerçekçi? Dünyadaki inşalara ekonomik durağanlığı tavsiye edip geleceklerine dair umutlarını sınırlandırmak ne kadar olası? Belki bir ütopyada olabilir ama reelpolitik buna çok da uygun değil. 

Enerji, ekonomik büyüme, iklim değişikliği konularında fikriniz ne olursa olsun insanlığın medeniyetinin gelişimine dair tek yol sürdürülebilir ve etkin enerji sorununu çözmekten geçer.

Daha ucuz, daha temiz ve daha etkin bir enerji üretimini nasıl gerçekleştiririz? Yeni kaynakları nasıl buluruz? Gelişen bir küresel nüfusu desteklemek için nasıl bir üretim yapmalıyız?

Bitcoin’in enerjiye yaklaşımı bu sorulara yanıt bulmamıza yardımcı olabilir. Bitcoin enerjiye dair kontrolümüzü güçlendirmemize yardım edebilir. Bu insanlığın gelişimi ve çevresel etkileri minimize etmek anlamında becerilerimizi geliştirecek bir yaklaşım olması nedeniyle dikkate alınması gereken bir durumdur.