Devcon 7 Neden İstanbul’da Olmalı?

Ethereum geliştiricileri ve araştırmacıları için en önemli etkinlik olan Devcon’un önümüzdeki yıl İstanbul’da düzenlenmemesi için hiçbir sebep yok! Eğer bu gerçekleşirse bu başarıda kısa sürede güçlü bir topluluk haline dönüşen Türkiye kripto ekosisteminin önemli bir payı olacak. 

Bu yılki Devcon Kolombiya’nın Bogota şehrinde düzenlenecek ancak etkinliği organize edenler gelecek yılın ev sahibi şehri henüz belirlemiş değiller. Devcon forumunda kısa süre önce gerçekleştirilen bir ankette yedi farklı şehir aday konumunda. Bu süreçte İstanbul da aday gösterildi ve çok büyük bir desteği arkasına aldı. İstanbul’a dair yorumlar ve destek ikinci sıradaki aday olan Vietnam’ın Nha Trang City’sinin çok daha ötesine geçmiş durumda.

Türkiye’deki kripto topluluğunun önde gelen isimleri daha şimdiden gönüllü bir komite oluşturarak ülkenin tarihinde en önemli kripto etkinliklerinden biri olabilecek bu organizasyona dair çalışmaya başladılar bile. 

Neden İstanbul?

Kısa süre önce gerçekleştirilen bir araştırmaya göre Türkiye’de kripto varlık bulunduranların sayısı sekiz milyon civarında. Yüksek enflasyon ve Türk Lirası’nın ABD Doları karşısında değer kaybı Türklerin ellerindeki kaynakların değerini korumak için farklı yatırımlara yönelmesine zemin hazırlıyor. Genelde enflasyona karşı koruma sağlamanın geleneksel yöntemleri olarak altın ve döviz almak görülse de kripto paralar da popüler bir seçenek haline geliyor. İşte bu nedenle Uluslararası Para Fonu (IMF) Geçtiğimiz yıl Ekim ayında yayımladığı “Küresel Stabilite Raporu’nda” “kriptolaşma (cryptoization)” terimini kullanmaya başladı.

Devcon 2023’ün İstanbul’da gerçekleştirilmesi için kripto-dışı da birçok neden sayabiliriz. Bunlardan biri kolay erişim. (İstanbul’a günde 117 ülkeden 600’den fazla uçuş mevcut, çoğu ülke vatandaşı vizeden muaf ya da kolaylıkla e-vize veya girişte vize alınabiliyor.) Avrupa ve Asya’ya olan yakın coğrafi konum bir diğer önemli özellik. Ayrıca İstanbul güvenli, uygun maliyetli ve oldukça hareketli bir metropol.

Bunların hepsi son derece geçerli sebepler ancak organizatörler etkinlik için bir şehri seçerken bunların ötesinde bazı konuları da dikkate alacaklar. Örneğin şu sorunun cevabı önemli: Şehirde aktif bir kripto topluluğu var mı ve konferansın o şehirde düzenlenmesi söz konusu ülkede bir fark yaratır mı?

Türkiye’deki geliştirici topluluğu kripto varlık bulunduran kişilerin sayısına kıyasla göreceli olarak küçük gözükse de üniversite öğrencilerinin öncülüğünde hızla gelişiyor ve büyüyor. Türkiye dünyada en genç nüfusa sahip ülkelerden biri. (Ülkenin nüfusunun neredeyse yarısı 30 yaş altında.) Yüksek öğretim gören kişi sayısı 8,4 milyon. Peki kriptoya ilgi ne seviyede? Son rakamlara göre ülkede 41 üniversite blok zinciri kulübünde binlerce öğrenci etkileşimde bulunuyor. (Bunların önde gelenlerinden ITU Blockchain’de 2.500 gönüllü var.) Bundan birkaç yıl önce İstanbul’daki ilk blokzincir araştırma merkezi olan BlockchainIST’e danışman olduğumda kulüp sayısı 10’dan azdı.

Neden bu kadar büyük bir gelişme gerçekleşti? Bu soruyu birçok blokzincir kulübüne sordum ve benzer yanıtlar aldım.

Büyümeye olan açlık

Öncelikle yeni kuşak küresel piyasalara entegre olma konusunda büyük bir açlık ve heyecan hissediyor. Blokzincir üzerinden oluşturulacak dijital fırsatlar bu hayalin gerçekleşmesi için önemli. Ancak vize gereksinimleri ve Türk Lirası’nın yaşadığı değer kaybı birçok gencin ülkeden çıkmasını zorlaştırdı. 

Bu gelişmelere karşın öğrenciler COVID-19 sınırlamalarının kalkmasıyla birlikte birçok uluslararası etkinliğe katılma şansı bulmaya başladılar. Geçen yıl yerel bir hackatona dahil olan üç farklı üniversiteden ondan fazla öğrenci Avalanche Barcelona Summit’e katıldı. Bundan kısa bir süre sonra küçük bir grup öğrenci ETHAmsterdam, ETHPrag, ETHBarselona, ETHCC 5, Eth Mexico City ve son olarak ETH Berlin’e katılma şansı buldu. 10 kişiden oluşan bir öğrenci grubu Devcon Bogota’ya katılmayı planlıyor. Tüm bunlar organizatörler, yerel şirketler (LaykaDAO ve Paribu gibi) ve küresel oyuncular (Aave ve Talent House) tarafından sağlanan imkânlarla gerçekleşti.

Birçok yerel inisiyatif de yerel topluluğun ilgisinin yükselmesine zemin hazırlıyor. Öncelikle AvalancheHacks, NFT and Metaverse Hackathon ve Blockcircus gibi birçok etkinlik bunlara örnek gösterilebilir. Blockchain and Beyond Summit ve Blockchain Networking Day gibi öğrenci kulüpleri organizasyonları ciddi kitleleri bir araya getiriyor. Blockchain Economy Summit, NFT Summit, Eurasia Blockchain Summit, Kriptofest, Istanbul Blockchain Week gibi birçok kurumsal etkinlik de kurumsal dünyanın kriptoya olan farkındalığının artmasına destek oluyor. (Bu etkinliklerin kalitesi farklılıklar gösterebiliyor.) 

Tüm bunların yanı sıra Cryptist ve Mina Developer Meetup gibi bazı etkinlikler de geliştirici topluluğunun ilgisini çekiyor. Momentum, haftalık olarak düzenlenen CryptoMondays etkinlikleri ve ETH İstanbul’u mümkün kılmaya çabalayan birçok kişinin girişimleriyle gitgide artıyor.

Potansiyeli artırmak

Ethereum Foundation’da çalışan Kaan da benzer bir deneyim yaşamış. Boğaziçi Üniversitesi’nde lisans okurken aldığı blokzincir dersi sayesinde bu alana ilgisi oluşmuş. Arkadaşlarının çoğu yapay zekâ/makine öğrenmesi alanlarını seçmiş. Eğer o günlerde orada bir blokzincir kulübü olsaydı ve etkinlikler düzenlenseydi birçoğu bu alanı seçebilirdi. 

Şunu da unutmayalım: Türkiye’deki geliştirici ekosistemi sadece Türklerden oluşmuyor. Ukrayna’da yaşanan üzücü olaylar nedeniyle Ukrayna’dan ve Rusya’dan birçok geliştirici İstanbul’a ve sahil kentlerine geldi. Yakın bir arkadaşım yaklaşık 200 kişiden oluşan üç farklı şirketin Türkiye’ye taşınmasına yardımcı oldu. Bu yetenek akışı bölgedeki geliştirici topluluğunun güçlenmesine de destek olan bir unsur.

Özetlemek gerekirse: Türkiye büyük bir potansiyeli ve genç nüfusu olan bir ülke olmasına karşın küresel kripto topluluğuna erişimi sınırlı. Bu topluluğun üyelerinin çok az bir kısmı burs alıp küresel etkinliklere dahil olabiliyor. Bu tür etkinliklere katılımları ve aldıkları ödüller yerel atmosferde hareketlilik oluştururken, düzenlenen yerel organizasyonlar şirketlerin farkındalığının artmasına ve bu alana yetenekli işgücünün kazandırılmasına zemin hazırlıyor. Tüm bunların yanında yurtdışından son zamanlarda gelmeye başlayan yeni yetenekler de pazarın canlanmasına destek veriyor.

Sadece birkaç öğrenciyi yurt dışındaki etkinliklere göndermenin bu kadar büyük etkisi olabiliyorsa dünyanın dört bir yanından geliştiricileri İstanbul’a getirmenin nasıl bir etki yaratacağını hayal edebilir misiniz?