Ethereum Birleşmesi ‘Dünya Genelinde Elektrik Tüketimini’ Yüzde 0,2 Düşürdü mü?

Geçtiğimiz hafta Ethereum'un kurucu ortağı Vitalik Buterin, Ethereum'un milyarlarca dolarlık kripto para ağını kesintiye uğratmadan altyapısını değiştirmek için devreye sokulan ve karmaşık bir plan olan Birleşme'nin hemen ardından, “dünya genelinde elektrik tüketiminin" bu gelişmenin sonucu olarak yüzde 0,2 azaltılabileceğine ilişkin verileri yeniden paylaştı.

İlk olarak Ethereum araştırmacısı Justin Drake tarafından dile getirilen bu husus, ağın çok daha az karbon ayak izi bırakmasını kutlamakta haklı olan ABD'li kongre üyeleri, teknoloji uzmanları ve Ethereum topluluğu tarafından da öne çıkarıldı. Ethereum'un işlemleri gerçekleştirmek için kullandığı yeni algoritma proof-of-stake, eskiden kullandığı proof-of-work (PoW) sisteminden yaklaşık yüzde 99 daha az güç harcayacak. 

Drake, Ethereum'un Birleşme öncesi toplam enerji tüketiminin toplam küresel tüketimin yaklaşık yüzde 0,34’ü olduğunu tahmin ediyordu. Bir zamanlar Ethereum'a hash gücü sağlayan birçok madencilik makinesinin hemen alternatif PoW blok zincirlerine yönlendirildiğini görünce, Birleşme'nin “dünya genelinde elektrik tüketimini” bu kadar azaltacağını söylemek yanlış olacaktır. 

Ethereum bir hafta öncesine göre çok daha fazla enerji verimli olabilir, ancak halihazırda soru PoW tabanlı rakiplerinin fazlaca büyüyüp büyümeyeceği. Alex de Vries tarafından yönetilen eleştirel ekonomi bloğu Digiconomist'e göre, Ethereum madenciliği, Avusturya'nın kullandığına eşdeğer bir şekilde, yılda yaklaşık 72 terawatt-saat elektrik kullandı.

Birçok blok zinciri, Birleşme'ye giderken katkıda bulundukları hash gücünün ve dolayısıyla enerji tüketiminin arttığını, Birleşme'den sonra da bu bağlamda büyük engeller olduğunu anladı. Ancak Birleşme'den sonraki kısa süreli rakamlara bakıldığında, Ethereum Classic, Ravencoin ve yeni çatallanmış Ethereum Proof-of-Work de dahil bu zincirlerin, rekor düzeyde yüksek güvenlik/enerji faturalarını ödemeye devam edebilmek için yeterince kârlı olmayacakları görünüyor.

Bu zincirlere blok eklemek için rekabet arttıkça, kripto madencilerinin daha az güçlü ve daha az verimli Grafik İşleme Birimlerini (GPU) kapattıklarına dair raporlar var. Ancak, daha önce ether (ETH) çıkaran tüm özel EtHash ASIC donanımının sonsuza dek kapatılacağını söylemek için çok erken. Proof-of-work madenciliği, oldukça basit arz ve talep eğrileri tarafından yönlendirilen bir faaliyet: Girdiler, elektrik ve donanımın maliyeti ve bir ağ tokeninin fiyatı.

Birçok madenci bu özel tasarlanmış bilgisayar çipleri için peşin ödeme yaptı, bundan dolayı, kârlı oldukları sürece onları fişe takılı tutmak için ekonomik bir teşvike sahipler. Buna rağmen, ağlarının artan hash gücüyle birlikte ETC, RVN ve ETHW'deki son fiyat takdirinin, kaydadeğer kullanıcı etkinliği ve bu zincirlerin gelişimi olmadan uzun vadede istikrar kazanması olası değil. 

Madencilik hizmetleri firması Luxor Technologies'in operasyon direktörü Ethan Vera, geçen hafta, "ETH madencilerinin yüzde 20-30'u diğer blok zincirlerde kendilerine geçici yeni bir ev buldu, geri kalanı ise kapatıldı" şeklinde bir tweet attı. Bu, Birleşme'den sonra piyasa, fiyat istikrarı yakaladığından dolayı, her iki yöne de gidebilecek bir rakam. Bu hafta sonunda kripto piyasasında meydana gelen bozgundan sonra daha fazla makinenin kapatılmış olması muhtemel.

Aslında, ETHW çatalının en önemli destekçisi Chandler Guo, geçen hafta CoinDesk TV'nin "First Mover" programında bu Ethereum alternatiflerinde çalışan PoW madencilerinin yüzde 90'ının muhtemelen "iflas edeceği" tahmininde bulunmuştu.

Peki Bitcoin? 

Ethereum’un çok aşamalı yükseltmesinin ilk bölümünü başarması sonucu, proof-of-work'e göre işletilen Bitcoin'in karbondan arındırılması için artan bir baskı var. De Vries The Guardian'a verdiği demeçte, "Tüm gözler Bitcoin'de olacak. Kripto sektöründe en büyük kirleten olmaya devam ediyor. Bugün bile Bitcoin, İsveç kadar elektrik tüketiyor" dedi.

Bu düşünce, Birleşme'nin ardından Bitcoin'in "tek çevre kirleticisi kripto para" olarak kaldığının belirtildiği bir bildiri yayınlayan Çevresel Çalışma Grubu (EWG) tarafından da tekrarlandı. EWG, Bitcoin topluluğunu ağın enerji tüketimini azaltmaya teşvik etmek veya zorlamak amacıyla yürütülecek kampanya için 1 milyon dolar daha harcamayı planlıyor.

EWG'nin "İklimi Değil Kodu Değiştir" girişimi bu yılın başlarında Greenpeace USA, Ripple'in kurucu ortağı Chris Larsen ve diğer küçük çevre örgütlerinin desteğiyle başlatıldı. Bu, proof-of-work madenciliğini Bitcoin'in güvenliğinin, merkeziyetsizliğinin ve piyasa tarafsızlığının temel taşı olarak gören Bitcoin topluluğundaki birçok kişi tarafından ciddi bir hakaret olarak algılandı.

Bitcoin'in yakın zamanda kodunu değiştirmesi pek olası değil. Olması gerektiğinden değil: Proof-of-work madenciliği yoğun enerji gerektirmesine rağmen, Bitcoin, zannedilenin aksine net sıfır emisyon veya yenilenebilir enerji altyapısının inşasını finanse etmeye yardımcı olabilir. Kolayca taşınabilir Bitcoin madenciliği makineleri, en azından üzerinde çalışmaya değer bir teori olarak, atıl kalmış enerji kaynaklarında veya rüzgar santrallerinde çalıştırılabilir ve bu da güç üreticileri için gelir elde etmeye ve şebekeyi istikrara kavuşturmaya yardımcı olabilir. 

Bir endüstri veri sağlayıcısı ve savunucusu olan Bitcoin Mining Council'a göre Bitcoin 189 TWh, yani dünyada tüketilen toplam enerjinin yüzde 0,2'sinden daha azını veya Ethereum'un tasarruf ettiği tahmin edilen miktar kadar enerji kullanıyor. Bu, altın veya bankacılık sektörü tarafından tüketilenin yarısından daha az. Ethereum Classic veya Ethereum PoW gibi diğer PoW zincirlerinin aksine, Bitcoin muhtemelen güvenlik harcamalarını sübvanse etmeye devam edebilecek. 

Bitcoin madenciliği ile ilgili soru her zaman "buna değer mi"ye geliyor. Orta büyüklükteki bir ülke kadar enerji kullansa bile, dünyadaki herkesin erişebileceği, istikrarlı ve sansüre dayanıklı bir ödeme sistemine sahip olmaya değer mi? Ne düşündüğümü biliyorum.