Deneme
Popüler Aramalar
17/09/2022 15:22
Güncellenme 19/09/2022 13:32
Craig Wright dünyanın dört bir yanındaki mahkeme salonlarına yönelik turunu bu hafta da sürdürdü. Norveçli okul öğretmeni olan ve Hodlonaut takma ismiyle bilinen Magnus Granath’a karşı Birleşik Kralllık’ta açtığı davanın bir uzantısı olarak Norveç’te de bir davada boy gösterdi. Bu mahkeme, aleyhinde birçok delil olmasına karşın Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto olduğunu iddia eden Wright’ın o muhteşem zihninde olan bitene şahit olmak için benzersiz bir deneyim sundu.
Hodlonaut 2019’da yaptığı açıklamayla Wright’ı sahtekârlıkla suçlamıştı. Wright blok zinciri araştırmacıları ve uzmanları tarafından geriye yönelik belge düzenlemek ve “özel” kriptografik anahtarları varmış gibi göstermek gibi iddialarla itham edilmişti.
Wright, elinde olmayan özel anahtarları varmış gibi göstermekle suçlandığında gerçekten komik derecede barok bir yaklaşım ortaya koymaya başladı. Örneğin, geriye dönük düzenlendiği anlaşılan belgelerin Blockstream tarafından hacklenme yöntemiyle bilgisayarına eklendiğini iddia etti. Satoshi’nin coin’lerine erişimini de sağlayacak bu özel anahtarlara dair diğer bir yaratıcı açıklamasında ise evine giren hırsızlardan, ele geçirilen router’lardan ve güvenlik kameralarının devre dışı bırakılmasından bahsediyordu.
Ancak Wright’ın en ilginç tespitleri kendi psikolojisiyle ilgili olanlardı. Wright, Satoshi olduğuna dair ortaya attığı iddialardaki tutarsızlıkları savunurken kendini kötü psikolojik durumda olan, otizmli, alkolik ve Satoshi konusunda kafası karışık biri olarak nitelendirmekten çekinmiyordu.
Bu hafta yapılanlar ise gerçekten takdire şayandı. Wright’ın avukatları kendisinin Satoshi olduğunu kanıtlama sürecinde herhangi bir özel anahtara sahip olduğunu kanıtlayacak bilgi sunmayacaklarını belirttiler. Wright ise özel anahtarların olduğu sabit diski “ayağıyla ezip yok ettiğini” iddia etti. (Bunu yapma nedeni olarak da evine giren hırsızların anahtarları çalmasını önlemeye çalışmasını gösterdi.)
Yani milyarlarca dolarlık bitcoin deposuna erişmesini de sağlayacak bu özel anahtarı yok etmek zorunda olduğunu zira kimliğinin kriptografik olarak zorla açıklanmasının önüne geçmenin tek yolunun bu olduğunu belirtti.
Gönülsüz Satoshi
Wright, Satoshi olduğunun ortaya çıkmasını istemediğini, zaten yalan yanlış iddialarının da nedeninin bu olduğunu belirtiyor. Örneğin 2016’da Satoshi olduğunu kanıtlama sürecinde özellikle yanlış bilgiler vererek bazı kişileri işin dışında tutmaya çalıştığını söylüyor. Bu pek de tutarlı bir argüman değil. Zira birisi olduğunuzu ispatlamanıza dair size baskı yapılıyorsa elinizdeki bunu ispatlayacak tek delili neden yok edersiniz ki?
Ancak bu “gönülsüz Satoshi” pozunun kendisi de yalan. Wright 2015-2016’dan beri Satoshi olduğunu bilinçli olarak öne çıkarıyor.
Wright’ın bu iddialarla doğrudan alakası olduğunun en net delili ise Jimmy Nguyen adlı bir avukatın ulaştığı gazeteci Andrew O’Hagan’dan geliyor. Nguyen, O’Hagan’a o günlerde nCrypt adını kullanan bir şirket üzerinden Wright’ı temsil ettiğini söylemiş.
Wright, bu hafta yaptığı açıklamalarda, her şey bir yana, Satoshi’nin anahtarlarının kontrolünün kendisinde olduğunu göstermesinin kötü olacağını çünkü, “anahtarlara ihtiyaç olduğu argümanını desteklemek istemediğini” belirtti. Wright’ın baskı altındaki psikolojisi ve blok zincirinin işleyişine dair algısının arasındaki bağlantı noktası bu olsa gerek.
Kendi icadını yanlış anlayan, yanlış anlaşılmış bir dahi
Wright, 2020’nin başından bu yana bilinçli şekilde şu yanlış iddiayı savunuyor: Bir kişinin blok zinciri token’larını serbest bırakmak için o kişinin özel anahtarını kullanmaya gerek kalmadan sadece bir mahkeme kararı alınması yeterli olacaktır. Buradaki mantığı açıklamakta güçlük çekiyorum çünkü bir mantık yok aslında. Bu Wright’ın sürekli tekrarladığı, öfke ile iddia ettiği bir şey. Bazılarına göre bu iddianın amacı Satoshi’nin coin’leri üzerinde hak iddia etmek.
Wright daha az motivasyonla da olsa blok zincirleri hakkında çok daha uç iddialarda da bulunuyor. Kısa süre önce bloğunda, “eğer herhangi bir blok zinciri ağında şebekeyi kontrol eden ondan fazla node varsa sizi kandırıyorlar demektir. Binlerce node tarafından yönetilen bir blok zinciri sistemi kurmak imkânsızdır” yazıyordu.
Böylesi bir saçmalığı açıklamak imkânsız. Satoshi olduğunu iddia eden biri kendi icat ettiği bir sisteme dair neden yalan yanlış bilgiler vermeye çalışır ki?
nChain bağlantısı
O’Hagan’ın 2016 yılında keşfettiği bazı ilişkiler Wright’ın tuhaf ve git gide daha anlamsız hale gelen yaklaşımını açıklamak için yararlı olabilir.
GQ Avustralya’dan Stuart McGurk’un O’Hagan’ın bulgularını özetlerken nCrypt şirketinin Wright’ın şirketlerini satın aldığını ve Avustralya Vergi İdaresi’ne olan büyük borçlar da dahil borçlarını ödediğini belirtiyor. “Wright, bunun karşılığında bitcoin’in arkasındaki teknoloji olan blok zinciri konusunda bazı patentler üzerinde çalışmaya başlayacaktı. Ve kendisini Satoshi olarak ilan edecekti. nCrpyt’e göre bu paket proje milyarlarca dolar getirebilirdi. Ve bunu Google’a satmayı amaçlıyorlardı.”
nCrypt markası nChain adlı şirketin elindeki markalardan biriydi ve Wright 2017’de hayata geçen nChain’de kurulduğu günden itibaren baş bilim insanı olarak çalışıyordu. Diğer bir deyişle O’Hagan söz konusu planı hayata geçmeden bir yıl önce yazarak ilan etmişti.
Bu durum, Wright’ın neden baskı altında bir dahi gibi davrandığını ve bir dizi hacklenmenin kurbanı olduğunu iddia ettiğini de açıklayabilir. Bu işten bir kazanç elde edene kadar Satoshi olduğu iddiasını sürdürmek zorundaydı. Bu saçma sapan bir süreci gerektirse bile yapılması gereken bir işti.
Trajik olan şu ki nChain projesi pek de başarılı değil zira Google’ın Wright’ın 10 kilometre yakınan bile gelmesi söz konusu olamaz. Eğer geçmiş kararlara bakılırsa Norveç mahkemesi de Wright’ın iddialarına mesafeli yaklaşacak gibi görünüyor.
YASAL UYARI
Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Son Yazıları
Craig Wright’ın Tuhaf Psikolojisi
17/09/2022 15:22
Zuckerberg’ün Kötücül Metaverse’ünün Çöküşü Devam Ediyor
03/09/2022 13:09
Para Aklamayı Önleme Sisteminin Ters Etkileri
01/09/2022 11:28
Kripto Paralar
@2022 CoinDesk