NFT Profil Resimleri Yatırımcılar ve Düzenleyiciler için Neden Önemli?

Görülen o ki ABD hükümeti de dahil olmak üzere hiç kimse NFT olarak bilinen dijital varlıkları nasıl sınıflandıracağını çözebilmiş değil. Bu belirsizlik süredursun bu dijital sanat eserlerinin popüleritesi artıyor ve sanatçılar-koleksiyonerler kadar sosyal medyadaki kullanıcılar ve dijital varlıklar üzerinde çalışan hukukçular arasında daha geniş kabul görmeye başlıyor.

NFT profil resimleri (PFP) son dönemde hızla yükselen bir trend haline geldi. Birçok koleksiyoner 2021 içerisinde sosyal medyadaki profil resimleri yerine NFT koleksiyonlarından pahalı ürünleri kullanmaya başladılar. Twitter, geçen ay hayata geçirdiği bir uygulama ile PFP’lerin orijinalliğini kontrol ederek bu resimlerin daha da popüler olmasına zemin hazırladı. Reddit ve OnlyFans gibi platformlar da benzer uygulamalara hazırlanıyorlar.

Koleksiyonerler NFT profil resimlerini sergilemekten hoşlanıyor çünkü bu avatarlar yeni gelişen bir teknoloji olan blok zincirine olan güveni ve desteği de göstermenin bir yolu. Ayrıca bir aidiyet ve statü göstergesi. Bunlara ek olarak NFT’ler genelde bir çevrimiçi topluluğa veya kişisel bir gruba dahiliyetin de anahtarı durumunda. Tüm bu popülerlikle birlikte NFT’lere olan talep de zıplamış durumda.

Üyelik Tokenı Olarak NFT’ler

NFT sanatçıları tarafından üretilen tokenlar kültürel bir zaman etiketidir. Sanatçılar ve geliştiricilerin işbirliğiyle üretilen PFP’ler genelde rastgele üretilmiş karakterlerden oluşur. Buradaki sanat boyutu genelde bir şablonu kullanır ve algoritma bu şablon üzerinden her biri eşsiz olan versiyonlar üretir. Bazı karakteristikler çok daha az bulunur ve o NFT çok daha değerli görülür. Örneğin soluk mavi CryptoPunk resmi 23 milyon dolara alıcı bulmuştu.

Büyük koleksiyonerler popüler bir pazaryeri olan OpenSea üzerinde satılan ve bu trend patlamadan hemen öne çıkan az sayıda koleksiyondan biri olan CryptoPunk koleksiyonu için yedi gün içerisinde 6.185 ETH’lik işlem gerçekleştirmişlerdi. OpenSea’de yer alan daha yeni koleksiyonlarda 10 bine kadar rastlantısal olarak oluşturulan karakterden oluşan paketler yer alıyor.

OpenSea’de yer alan PFP koleksiyonlarının baz fiyatları değişim gösterebiliyor. Örneğin 10 bin “Speshie’den” oluşan Coolman’s Universe koleksiyonu 45. sırada yer alıyor ve 1.4 ETH başlangıç fiyatıyla satışa çıkıp yedi günde 887 ETH’a ulaşmış. Benzer şekilde World of Women yedi günde 937 ETH’lık bir hacim oluşturarak 43. sırada yer alıyor. Bu koleksiyonun taban fiyatı 8,74 ETH.

Bunlardan veya diğer koleksiyonlardan bir PFP sahibi olmak koleksiyoner için bazı ayrıcalıkları da beraberinde getiriyor. Örneğin World of Women, web sitesinde NFT sahipliğinin avantajlarını bir liste olarak veriyor. Bunlar arasında çeşitli indirimler, gala daveti, bazı ürünleri satışa çıkmadan alabilme gibi birçok hediye söz konusu. Olaya sosyal fayda anlamında bakıldığında tamamı satılan Women Rise projesi cinsiyet eşitliğini destekliyor ve gelirinin yüzde 2,5’ini Malala Fonu’na bağışlıyor. PFP’ler geleceğin koleksiyonerlerinin bir parçası olmak isteyecekleri iyi kürete edilmiş ve değer odaklı topluluk yapıları vaat ediyor.

Ancak işin içine para pul girince düzenleyiciler ve avukatlar da sorular sormaya başlıyorlar.

PFP’lerin Düzenlemelerindeki Belirsizlikler

Howey prensibine göre herhangi bir şeye kâr elde etme amacıyla yatırım yapılması durumunda bu varlık menkul kıymete dönüyor. Hayırlı bir işi desteklemek veya bir sanat topluluğuna dahil olmak bu tanıma girmese de bu amaçla yapılan alımlar milyon dolarlık değerlere erişebiliyor.

Her ne kadar ABD sermaye piyasaları kurulu (SEC) dijital varlıklar konusunda genel bir yönerge açıklamış olsa da hisse senetlerinden veya bitcoin gibi kripto paralardan çok daha farklı olan NFT’ler konusunda özel bir açıklama bulunmuyor.

Lisans ve düzenleme konusunda çalışan ve Sheppard Mullin bürosunun ortaklarından olan avukat James G. Gatto, “SEC’in yönergesi NFT’leri dikkate alarak oluşturulmuş bir belge değil” diyor.

Gatto’ya göre birçok durumda NFT’ler menkul kıymet statüsüne girmiyor ancak Gatto’nun bürosu NFT’lerin menkul kıymet olarak görüldüğü yani menkul kıymet yasasına tabi tutulduğu vakalara da şahit olmuş. Bu konuda güncel alanlardan biri de parçalamak yani bir yüksek değerli eseri alıp bundan birden çok NFT oluşturarak geliri paylaşmak sistemi.

Bu yaklaşım alternatif yatırım platformu Masterworks’ün de benimsediği bir yöntem. Masterworks’ün sitesindeki açıklama metninde “1933’de ortaya atılan düzenlemelerin sınırlarını zorladıkları” yazıyor. Masterworks, sanat eserlerini SEC’e menkul kıymet olarak kaydettiriyor ancak platformun kendisi kayıtlı değil veya bir lisansa tabi bulunmuyor: PFP’ler otomatik olarak parçalama yaklaşımına girmese de Fractional gibi bazı pazar yerleri pahalı dijital varlıklara ortak olmanın yollarını sunuyorlar.

Satın Almanın Arkasındaki Niyeti Araştırmak

Her bir yatırımda olduğu gibi NFT yatırımlarında da yatırımcıların net bir tezi vardır. Kısa süre önce yaşanan Pudgy Penguins skandalı bu konudaki güzel bir örnektir. Pudgy Penguins projesinin kurucuları sözlerini tutmadı. Bunun sonucunda Pudgy Penguin NFT sahipleri bir akıllı anlaşma oluşturarak tokenlarının likiditesini ellerinde bulundururken bu işlemlerden proje sahiplerine pay vermeyi reddettiler. Veri bilimci ve CharlieDAO’nun kurucusu olan Carlos Mercando, bir LinkedIn postunda bu durumu, “son derece şaibeli bir menkul varlık arzı ve zimmete geçirme işleme” olarak niteledi.

Ancak bir NFT projesi başarısız olsa da aslında şeffaf bir yönetişim ve sadık bir topluluk içerebilir. Yani neyin çürük neyin sağlam olduğunu önden bilmek kolay değildir.

NFT meraklıları satın alma niyetlerinin arkasında yatan gerçekleri anlatmak ve PFP’leri kısa yoldan zenginleşme aracı olarak görmediklerine ikna etmek durumunda. Böylece yatırımcıların yanlış NFT alımlarının önüne geçilebilir ve neyin menkul değer neyin menkul değer olmadığı da daha net anlaşılır. NFT koleksiyoncuları SEC’e savunma yapmak zorunda değiller ancak alımlarının arkasında güçlü nedenler olması işlerine gelecektir.

Mercando, Pudgy Penguins hakkında kendisiyle konuşmamdan kısa bir süre sonra yazdığı bir fikri takip postunda “NFT dünyasında koleksiyon parçaları, tokenlar ve menkul değerler mevcut.  Bunları satın alırken aralarındaki farkları bilmek önemlidir” diyordu. Mercando avukat değil, bir veri bilimci ve Web3 savunucusu. Ancak dijital varlık alım satımında çok tecrübesi var. DAO2sunu kurarken de avukatlarla çalışmış.

“Çok sayıda NFT alıyorum çünkü sanatçıları desteklemek istiyorum. Bazı parçaları ise alanında ilk uygulamalar olmalarından, havalı görünmelerinden dolayı alıyorum. Bu eserlerde ciddi bir geliştirme ve uzmanlık var ve bunun karşılığında sizden para talep ediliyor. Eğer parça size bir şey vaat ediyorsa o zaman menkul kıymet sularına giriyorsunuz.”

Yatırımcılar, NFT satın alımlarından ne elde etmek istediklerinin farkında olmalı. Sadece bir sanatçıyı desteklemek söz konusu olsa bile… Özellikle PFP’lerde sadece destek ve sanat aşkıyla satın alma yaptığınızı anlatmak zor olabilir zira bu eserler rastlantısal olarak oluşturuluyor ve eserler bir sosyal etkileşime imkân vererek bir fayda ortaya koyabiliyor.

Ancak kâr elde etmek ikincil motivasyonunuzsa ve öncelikle bir topluluğun parçası olmayı ve bazı faydaları arzuluyorsanız hayatınızın bu isteklerinizle uyumlu olması işinizi kolaylaştıracak ve argümanınızı güçlendirecektir.