Deneme
Popüler Aramalar
08/10/2022 10:22
Güncellenme 08/10/2022 11:38
Ateşe verilerek yok edilen ve NFT halinde tekrar yaratılan Frida Kahlo’nun eserinden, CFTC’nin kripto para piyasasına göz kırpmasına, Telegram’ın kripto para transferlerine izin vermesine kadar birçok oyun değiştirici pozitif haberin olduğu bir haftayı geride bıraktık. Tüm bu haberlerin kısa yorumlarıyla birlikte değerlendirmelerine bir göz atalım.
CFTC Başkanı, kripto para sektörünün regüle edilmesi halinde kurumsal yatırımcıların rağbet göstereceğini ve BTC’nin fiyatını katlayabileceğini açıkladı. Bir regülatörün böyle bir açıklama yapması pek alışılmış bir durum değil. Olabildiğince tarafsız kalması gereken bir kurumun başkanının bu açıklaması, bir fiyat manipülasyonunu değil, piyasadaki oyunculara yapılan bir daveti temsil ediyor.
CFTC Başkanı, aynı konuşmasında bütçe yetersizliğinden, mevcut suçlamaların bile dışarıdan alınan bilgilerle yapıldığından bahsederek daha geniş bir regülasyon çalışmasının şu an için mümkün olmadığını ifade etti. Yani BTC fiyatı katlanabilir açıklamasıyla, eğer CFTC için lobi faaliyeti yürütülür ve fonlama yapılırsa CFTC’nin gücünü arttıracağını ve bunun da piyasaya yarayacağı ima ediliyor.
CFTC’nin güçlenmesi halinde SEC’in etki alanı yine aynı kalacak, ancak iki regülatör arasındaki fikir ayrılıkları sayesinde çeşitli avantajlar elde edilebilir. Örneğin BTC ve ETH’nin CFTC’nin yetki alanına girmesi bekleniyor. Bu durumda, kripto paralar kendilerini daha çok BTC veya ETH’nin yapısına benzeterek SEC’in yetki alanından kaçabilir. Bir başka örnek ise aynı sektörün iki farklı regülatör tarafından düzenlenmesi söylem farklılıkları oluşturacağı için bir regülatörün söylediğini diğerine karşı kullanmak da mümkün olabilir.
Bu ilişki, sadece kripto sektörünün kazandığı bir ilişki tabii ki değil. Fonlamanın yapılması halinde CFTC’nin politik nüfuzu da artmış olacak. SEC Başkanı’nın Hazine Bakanlığı’na oynadığına dair iddialar, SEC’in güçlü bütçesiyle sürekli göz önünde olması ve başarı kazanması halinde SEC Başkanı’nın daha üst mevkilere gelebilmesinden kaynaklanıyor. CFTC de fonlama alması halinde benzer bir noktaya kendisini getirebilir ve CFTC Başkanı için de yeni kapılar açılabilir.
SEC Başkanı Gensler, hazırladığı bir video eşliğinde Kim Kardashian’a Ethereum Max adlı bir girişimin reklamını yaparken 250,000 dolar aldığını takipçilerine belirtmemesi nedeniyle 1.26 milyon dolarlık bir ceza kesti. Ceza için Gensler’in video hazırlamasının, bu olayın taşıdığı reklam etkisi düşünüldüğünde Gensler için son derece mantıklı bir hamle olduğu söylenebilir. Kardashian, ayrıca 3 yıl boyunca herhangi bir kripto para reklamı yapmaktan menedildi.
SEC’in gündemde olduğu bir başka konu hepimizin aşina olduğu Ripple veya XRP davasıdır. Ripple, SEC yöneticilerinden Hinman’ın 2018’de yaptığı ve ETH’nin menkul kıymet olmadığına dair yaptığı konuşmanın mahkemeye iletilmesini talep etmişti. Bu talep, kabul görmesine karşın SEC, hassas bilgiler içerdiği nedeniyle detaylarını mahkemeye vermek istemedi ve duruma itiraz etti. Geçtiğimiz hafta bu itiraz reddedildi ve Ripple’nin savunmasını güçlendirebilecek önemli bir kazanım elde edilmiş oldu.
ABD’li regülatörlerden başlamışken regülasyon çalışmalarına değinmeden geçmeyelim. Biden’in talebi doğrultusunda farklı departmanların hazırladığı kripto para raporlarının görüşülmesi için Finansal İstikrar Gözetim Konseyi (FOSC) toplandı. Toplantıda, stabil coin regülasyonunun acil önem taşıdığı konusunda fikir birliğine varılırken, kripto paraların ABD’nin ekonomik istikrarına tehdit olabileceği belirtildi.
Aynı tarihlerde FED’in merkezi ve merkeziyetsiz finansa dair yayınladığı raporda da stabil coinin regüle edilmesinin aciliyet taşıdığı, ancak DeFi’nin geleneksel ekonomiyle bağlarının sınırlı olduğu, bu nedenle finansal istikrarı etkilemesinin mümkün olmadığı belirtiliyor. Açıkça görülüyor ki FED ile FOSC arasında stabil coin konusunda fikir birliği olmasına karşın, kripto paraların ekonomiye yarattığı tehdit bakımından bakış açısı farklılığı söz konusudur. Bu durum, genel bir kripto para regülasyonu konusunda halen alınacak yol olduğunu, ancak stabil coin regülasyonunun kısa zamanda gerçekleşebileceğini gösteriyor.
Tether CTO Ardoino’nun tweet’ine göre mevcut rezervlerin %58.1’inin ABD tahvillerinde olduğu ve şirket tahvillerindeki payın giderek azaldığı belirtildi.
Tether rezervindeki bu çeşitlilik, yukarıda ele aldığım stabil coin regülasyonunun neden aciliyet taşıdığının bir kanıtı aslında. Şu anda Tether’in rasyonel davrandığı ve devlet tahvili aldığı görülüyor ki bu durum ABD için son derece pozitif. Ancak varsayalım ki stabil coinlerin büyüklüğü devasa boyutlara ulaştı (ki önümüzdeki yıllarda olabilir) ve rezerv dağılımında devlet tahvili tercih edilmedi. Bu durumda büyük bir risk oluşuyor. Çünkü rezervlerdeki paranın hangi ülkede tutulduğu, hangi sektördeki, hangi şirketin tahviline yatırıldığına kadar birçok dinamik, bankanın mevduat dengesinden merkez bankasının para politikasına kadar birçok konuyu ciddi anlamda etkileyebilir. Dolayısıyla para politikasındaki otoritenin sarsılmasına kadar gidebilecek bir konuda regülasyonun acil olarak yapılma isteği son derece doğaldır.
ABD’nin tersine, AB ise regülasyonu stabil coin özelinde değil, kripto para genelinde uygulamaya koyan MiCA üzerinde çalışmalarını tamamladı. Avrupa Konseyi’nin onayından geçen düzenleme, gelecek hafta Avrupa Parlamentosu’nun onayına sunulacak. Kabul edilmesi halinde 20 gün sonrasında aktif hale gelmesi, 2024’ün 3. Çeyreğinde ise tam sürümüyle uygulanması bekleniyor.
Düzenlemenin içeriğinde, kripto paraların dizaynına göre Varlık Referanslı olanlar ve E-Para statüsünde olanlar olarak ikiye ayrılmış bulunuyor. Ayrıca, kripto paraların taşıdığı market özelliğine göre ise iki ayrı kategorizasyon var. Yani, her bir kripto para hem teknik hem de market özellikleri açısından iki sınıflandırmaya tabii tutulacak. Düzenlemede, her bir token türü, servis sağlayıcılar (borsalar gibi) ve saklayıcılara dair de ayrı ayrı gereklilikler belirtiliyor. Dolayısıyla kapsamlı bir düzenleme olduğu söylenebilir.
Ayrıca, 1,000 Euro ve üzeri transfer yapan her kullanıcının bilgileri servis sağlayıcı tarafından saklanacak ve cüzdanlar o kişilerle eşleştirilecek. Tornado Cash gibi mixer uygulamalar için de kara para aklama faaliyetleri nedeniyle olumsuz görüş belirtildi.
Son olarak, Rusya’ya yeni yaptırımlar kapsamında, Rusya ile bağlantısı olan her bir kripto para servisi ve cüzdanının AB ile etkileşime geçmesi yasaklandı. Eskiden 10,000 Euro ve üzeri transferler için uygulanan bu engelleme, artık miktar fark etmeksizin her türlü Rus şirketlerine ve Rusya’da yerleşik bireylere uygulanacak.
Mesajlaşma uygulaması Telegram, uygulama üzerinden kripto para alım-satımının yapılabileceğini ve kullanıcıların birbirlerine para gönderebileceğini açıkladı. Son zamanlarda yapılan en büyük geliştirme bu olabilir. Benzer bir çalışmayı Facebook yapmak istediğinde regülatörlerin nasıl projenin önünü kapattığını görmüştük. Telegram, adım adım ilerliyor ve Facebook kadar büyük olmadığı için de arka planda kalmanın avantajını kullanıyor.
Telegram üzerinden para gönderiminin sağlanması, Tornado Cash yaptırımıyla beraber anonimliğin ortadan kalkabileceğine dair endişeleri de dindirebilir. Çünkü tam bir anonimlik olmasa da Telegram’a üye olmak için sadece bir telefon numarası yeterlidir. Dolayısıyla cepten cebe bilgilerinizi koruyarak para transferinin önü açılmış oluyor.
Gelin bu hamleye daha uzun vadeli bakalım… Telegram’ın bu hamlesiyle öncelikle uygulama üzerinde bir hacim ve varlık toplamak istediği görülüyor. Belirli bir stabilitenin yakalanmasının ardından Telegram Pay gibi bir hamlenin gelmesi, yani ödemelerde Telegram’ın kullanılması hiç sürpriz olmayacaktır. Bu durum, hem kripto para ile yapılan ödemelerin sayısını arttırabilir, hem de kredi kartı yerine telefondaki bir QR kodun kullanılmasıyla kredi kartı dönemini de sona erdirebilir. Günümüzde, telefondan ödeme yapmak veya Apple Pay gibi uygulamaları kullanmak mümkün. Ancak bu uygulamaların hiçbirisi kripto para özelinde ve Telegram anonimliğinde bir servis sunmadığı için bu hamlenin özel bir anlamı olduğunu belirtmek gerekir.
Tokenizasyon için atılan adımlar sadece Telegram ile sınırlı değil. Metaverse ve kripto para alanında agresif bir atılım içerisinde olan Dubai’deki bir konferansta, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Yapay Zeka, Dijital Ekonomi ve Uzaktan Çalışmadan sorumlu bakanı Omar bin Sultan Al Olama, nihai hedefin Dubai’nin metaverse üzerinde yaşaması ve fiziksel olarak burda bulunmaya gerek kalmadan tüm avantajlardan yararlanılabilmesi olduğunu belirtti. Bu amaçla yeni bir metrik çıkarttıklarını ve Gayri Safi Metaverse Hasıla (GDP yerine GMP) metriğinin Dubai’nin metaverse üzerindeki gelir ve gelişmişliğini ifade edeceğini açıkladı. Bakanın açıkladığı bu metriğin, gayri safi yurtiçi hasıla gibi doğrudan ciddi bir veri kaynağına dönüşmesi uzun bir süre alacaktır. Ancak neresinden bakarsak bakalım, bu metriğin vizyoner bir bakış açısını temsil ettiği açıktır.
Bu gelişmelere ek olarak, BAE Ekonomi Bakanlığı’nın metaverse üzerinde bir dijital ofis kurarak sanal buluşmaların yapılması ve kontratların burada imzalanmasının hedeflendiği açıklandı.
Son olarak, en büyük para transfer servisi SWIFT, merkez bankalarının art arda CBDC konusunda ciddi adımlar atmalarının ardından, CBDC’lerin farklı ağlarda olmasına rağmen beraber çalışabilmesi için SWIFT’in çözüm sunacağını iddia etti. SWIFT, geçtiğimiz haftalarda farklı ağlardaki varlıkların beraber çalışabilmesi için Chainlink ile işbirliği yaptığını duyurmuştu. SWIFT’in bu konuda ne kadar başarı olup olmayacağı bilinmiyor, ancak bu açıklama, tokenizasyonun kaçınılmaz olduğu ve CBDC’lerin hayatımıza kısa sürede gireceğiyle ilgili SWIFT’in de benzer görüşlere sahip olduğunu ve mevcut konumunu korumak istediğini gösteriyor.
Voyager’ın varlıklarının FTX’e satılmasının ardından, yeni bir açık artırma da Celsius’un varlıkları için yapılacak. FTX, bu artırma için de teklif yapmayı düşündüğünü açıkladı ve bu durum hiç şaşırtıcı olmadı. Celsius’un mevcut varlıkları 4 milyar dolar civarında bulunuyor. Bütçe açığı ise 3 milyar dolar civarında.
FTX’in bu varlıklara teklif vermesinin bir başka nedeni de bu platformların kullanıcılarını doğrudan FTX üyesi yapmasıdır. Örneğin Celsius’un 1 milyon üyesi var. FTX, 1 milyon yeni üye kazanmak için kim bilir ne kadar pazarlama harcaması yapacaktı. Bu nedenle, teklif üzerinden zarar edilmiş olsa bile borsanın kullanıcı sayısındaki artış ve bu kullanıcıların yaptığı işlemlerden elde edilecek ekstra komisyon gelirleri düşünüldüğünde FTX’in son derece makul yatırımlar yaptığı görülüyor.
Celsius dışında, 3AC ve Terra Luna ilgili önemli gelişmeler de var. 3AC’nin varlıklarını likidite etmekle görevli Teneo, 3AC’nin NFT fonu olan Starry Night’ın kontrolünün kendilerine geçtiğini açıkladı. Fonda bulunan 860,000 dolar civarında değere sahip olan NFT’lerin satılması bekleniyor.
Bir diğer gelişme ise Güney Kore’nin Terra soruşturmasında gerçekleştirdiği ilk tutuklama oldu. Sahte hacim yaratmak ve fiyat manipülasyonu suçlamalarıyla tutuklanan Yu, Terra soruşturmasında yakalanan ilk isim oldu.
BNB ağındaki bir köprü açığını bulan hacker, köprüdeki 2 milyon BNB’yi (yaklaşık 560 milyon doları) köprüden çıkartmayı başardı. BNB’leri Venus’e teminat olarak kilitleyen hacker, stabil coin cinsinden 150 milyon dolar kredi aldı. Stabil coin’ler, Ethereum ve Fantom ağlarına transfer edildi. Tether, hackerın cüzdanını kara listeye aldığını duyurdu ki böylelikle hacker merkezi bir platform kullanamıyor. Olayın ardından Binance, BNB Chain aracılığyla yapılan tüm işlemleri durdurulduğunu açıkladı. Açıkla ilgili kod güncellemesinin ardından ağ tekrar devreye alındı.
Sonuç olarak, BNB ağından sadece 150 milyon dolar civarında bir para çıkarken, geri kalan BNB’ler hackerın BNB cüzdanında duruyor.
Bir başka ağ durması da Solana’da yaşandı. Toplamda 4. defa duran ağ, güncellemelerin ardından tekrar aktif hale geldi.
MakerDAO, likiditenin bu kadar kısıtlı olduğu bir dönemde, platforma ek gelir yaratmak için özellikle geleneksel ekonomideki oyuncularla yakın ilişki içine girmeye başladı. Hatta bir bankaya bile kredi veren MakerDAO, piyasadaki kısır ortama alternatif yaratarak sektör dışından gelir kapısı sağlamış oldu. MakerDAO’nun bu iştahını ve dolu ceplerini gören şirketler de boş durmayıp, adeta gelin arabasının önünü keser gibi MakerDAO’nun parasını almak için teklifler yapmaya başladılar. İlk başta Coinbase, 1.6 milyar USDC karşılığında %1.5 faiz teklif etmişti. Geçtiğimiz hafta ise Gemini Borsası’nın sahipleri Winklewoss kardeşler, MakerDAO’nun DAI rezervlerinde minimum 100 milyon GUSD (Gemini’nin stabil coin) tutarsa, tuttuğu miktara oranla yıllık %1.25 faiz vermeyi teklif etti.
MakerDAO ise tüm bu teklifleri yok sayarcasına 500 milyon dolar değerinde ABD devlet tahvili ve şirket tahvili satın aldığını duyurarak Gemini ve Coinbase’ye bir nevi boş zarf vermiş oldu.
Son iki Haftaya Bakış’ta, madencilerin finansal problemler yaşamaya başladığından bahsetmiştik. Yakın zamanda, Compute North ve Celsius gibi şirketlerin iflasından ders alınmış olacak ki benzer problemler yaşamaya aday madenciler kendilerine acil durum butonları yaratmaya başladılar.
Ayı piyasasında, boğa döneminin temelinin atıldığına dair argümanlar mutlaka duymuşsunuzdur. İşte bu argümanlara en güzel örneklerden biri, NFT teminatlı kredi piyasasının gelişmesidir.
Geçtiğimiz hafta, 2 MAYC NFT’si karşılığında 1000 ETH borç alan bir kullanıcı, piyasanın tekrar hareketlenmesine neden oldu.
90 gün sonunda borcunu 1044 ETH olarak geri ödemesi gereken kullanıcının, ödeme yapmaması halinde NFT’lerine el konuluyor. Bankaların ev ipotek etmesine benzer bir sistemin NFT’ler için yapılması, NFT’lere ekstra değer katacaktır. Özellikle NFT’lerin taban fiyatlarının sert yükselişler sonrasında sert düşüşler yaşadığı göz önünde bulundurulursa, NFT-FI sayesinde hem NFT’lere teminat verildiği için satış baskısı azalmış olacak, hem de yeni bir kullanım alanı kazanıldığı için satmak isteyen kişi sayısında da düşüş görülecektir. Sonuç olarak, taban fiyatın daha stabil hale gelmesine veya volatilitesinin azalmasına yardımcı olması beklenir.
Kripto milyoneri Martin Mobarak, düzenlediği bir davette Frida Kahlo’nun Fantasmones Siniestros adlı eserini ateşe vererek herkesin gözü önünde yaktı.
Eserin NFT olarak satışının yapılacağı ve gelirin bir kısmının bağışlanacağı açıklandı. Bu sayede Fantasmones Siniestros eseri tam anlamıyla bir dijital sanat eserine dönüşmüş oldu. Daha önce Banksy’nin bir eseri Youtube üzerinden canlı yayında yakılarak NFT olarak piyasaya sürülmüştü.
NFT ürün satan uygulamaların App Store’dan kaldırılmasına varan bir noktada bulunan Apple, geçtiğimiz hafta bu tür uygulamaların NFT satabileceğini, ancak diğer uygulamalarla aynı komisyon tarifesine tabii olduğunu, yani %30 komisyon vermeleri gerektiğini belirtti. Apple Store için %30 standart bir tarife olduğu için herhangi bir art niyet aramak gereksiz. Ancak yine de NFT marketlerinin %2.5 gibi komisyonlarına kıyasla oldukça yüksek bir miktar. Bardağın dolu tarafından bakarsak, NFT ürünlerin App Store’a girişine resmen izin verilmiş oldu.
Warner Music, seçilen sanatçıların Opensea üzerinde ayrı bir sayfalarının olacağını ve lansmanlarını oradan yapabileceklerini duyurdu. Müzik sektörünün NFT’leştirilmesi üzerine yapılan birçok girişim söz konusu. Müziğin inşalara ulaşmasında her 10 yılda bir değişim görülüyor, bu yeni girişimler de bir yenisinin yaklaştığını gösteriyor. İlk başta plak, sonrasında kaset, CD derken Spotify gibi online platformlardan dinlenen müzik, gelecekte NFT platformlarından satın alınarak dinlenebilir vaziyete gelebilir. Online platformların müzisyenlere çok az komisyon verdiği ve yapay zekaların yeni sanatçıları engellediğine yönelik suçlamalar düşünülürse, müzisyenlerin ve tüketicilerin böyle bir değişime çok ayak diremeyeceği tahmin ediliyor.
YASAL UYARI
Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Son Yazıları
Haftaya Bakış: Bankalar Daha Çok Bitcoin İstiyor
15/10/2022 10:49
Haftaya Bakış: CFTC’den Üstü Kapalı Davet
08/10/2022 10:22
Haftaya Bakış: Avrupa'nın CBDC Telaşı
01/10/2022 10:39
Kripto Paralar
@2022 CoinDesk