FUD mı Gerçekler mi? Terra ve Celsius Olayları Soru Sormanın Önemini Gösteriyor

Bundan üç hafta öncesinde, daha ABD Merkez Bankası kripto işlemleri yapanların kalplerine korku salmamışken ve Celsius erimesi bitcoin’i 20 bin doların altına çekmemişken bir yazı yazmış ve kuantum bilişimin blok zincirler üzerindeki tehdidine değinmiştim.

Daha bu yazının mürekkebi kurumdan kripto Twitter camiasından haykırışlar gelmeye başladı.

FUD; korku, belirsizlik ve şüphe kelimelerinin İngilizce karşılıklarının ilk harflerinden kurulan bir kısaltma. Kripto camiası bu tanımı kripto paraların karşıtları tarafından yalan veya abartı haberler ortaya atılmasını ve bunun yatırımcıları, düzenleyicileri ve genel anlamda toplumu ürkütmesini ifade etmek için kullanıyor. 

Eğer kötü niyetliyseniz bu tür haberler yaymanız normal. Ancak kripto destekçilerinin her şeye “FUD” diye karşı çıkmaları ve herhangi bir eleştiriye tahammül edememeleri de bu alanın henüz ne kadar az olgunlaştığının da bir göstergesi.

Genelde gazeteciler, özellikle de CoinDesk ekibi herhangi bir düzgün medya yapısının doğruları ortaya çıkarmak için yapması gereken doğal bir şey olan zor sorular sorduğunda bu tür yaftalara maruz kalıyor. 

Sistematik anlamda riskli olan Celsius ve Terra Luna projesi gibi iki girişimin başarısızlıklarının kripto piyasasını salladığı şu günlerde bu sektördeki insanların, doğru ve zor soruları sormanın ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlamalarını ümit ediyorum. Projeleri detaylıca incelemek, eksiklerini ortaya çıkarmak ve sıkıntılardan dolayı ilgili kişileri sorumlu tutmak sektörün büyümesi ve gelişmesi için önemli.

Bu, ister blok zincirleri kuantum sonrası doğrulamaya yükseltmek ister akıllı analistlerin Terraform Labs’in UST stabil Coin’i veya Celsius’un yüksek getirileri konusunda sordukları soruları yansıtmak olsun her noktada geçerli bir yaklaşım olmalı.

Elçiye zeval etmek

“Biz demiştik” egosuna kapılmadan son üç yılda CoinDesk ekibinin Terraform Labs ve Celsius hakkında yazdıklarına ve aldıkları yanıtlara bir bakalım isterim. İşte birkaç örnek:

• CoinDesk’in eski muhabirlerinden Nate Di Camillo, Temmuz 2020’de “Kripto Borç Verme Şirketi Celsius Neyi Doğru Söylemiyor?” başlıklı analizinde şirketin para yatıranların algıladığından daha fazla risk almış olabileceğini yazdı. Muhabirimiz, şirketin operasyon modelini açık ve net biçimde anlatmıştı: “Celsius Network, bir banka gibi, belirli bir kullanıcı kitlesinden borç alıyor ve bunu diğerlerine satarak aradan faizle para kazanıyor. Bankalardan farklı olarak sadece kripto para alıp satıyor ve hesaplara bir devlet güvencesi söz konusu değil.” Bu yazı retweet edildikçe altına “yalan haber” şeklinde yorumlar geldi. Celsius CEO’su ve Kurucusu Alex Mashinsky ekosistemine seslendiği bir YouTube yayınında “FUDcılara kulak vermeyin. Gerçeklere bakın” diyordu. Mashinsky dinleyicilere şirketin “aldığı kripto mevduatları basiretli biçimde kullandığı” konusunda garanti veriyordu. Peki olay FUD mıymış yoksa gerçek mi? Siz karar verin.

• Bir de Terraform Labs kurucusu Do Kwon meselesine bakalım. CoinDesk, Aralık ayında Kwon’u 2021 için “En Etkili” isimler listesine almıştı. Ancak bir kişinin bir sektör üzerindeki etkisine inanmak, gazetecileri zor sorular sormaktan alıkoymamalı. O dönemde SEC tarafından soruşturulan Terraform Labs SEC’e karşı dava açarak dramatik bir adım attı. Coindesk TV sunucumuz Christine Lee, First Mover programında Kwon’a ABD’deki düzenleyicilerin durumu hakkında sorular sordu. Kwon’un cevabı duruma bakıldığında oldukça ilginçti: “ABD mi? Orasıyla pek ilgili değilim.” Christine biraz daha üzerine gittiğinde Kwon Asya kökenli olduğundan uluslararası ilişkilere meraklı olduğunu ve “Amerikan politikaları ve düzenlemeleriyle kafayı bozmadığını” belirtti. Ardından Kwon bir dizi Lunatic’i (LUNA topluluğunun genel ismi) Christine’e saldırtarak linç etmeye çalıştı. Birkaç cesur kişi Christine’ı savunuyordu. Bunlardan biri Kwon’un “Ben Asyalıyım” savunmasını sığ bulduğunu çünkü şirketini kendi vatanı Güney Kore’de değil daha serbest olan Singapur’da kuran birinin bu konuda samimi olamayacağını söylüyordu. Bu kişiler de hemen FUDcı olarak yaftalandı.

Ders almak

Burada durum şu: Gazeteciler gerçeği ortaya çıkarmadıkça insanlar aradıkları yanıtları duygusal olarak bağlı oldukları projelerin topluluklarından edinmeye çalışıyor. Sürü psikolojisi ve korumacılık devreye giriyor. Bu doğru değil ve sektörün geleceği açısından da yanlış bir durum.

En önemlisi, gerçekleri ortaya çıkarma çabası yeterince takdir edilmezse açık kaynaklı sistemin ruhuna da ihanet edilmiş olur. Kriptonun sürekli gelişmesi ve ilerlemesi lazım çünkü kodun içindeki hatalar ancak tartışılarak bulunup düzeltilebilir. Bu sürç sonucunda ilerleme gelecektir.

Terra Luna ve Celsius projelerindeki sıkıntıları şimdi acı yoldan gördük. Umalım ki bu deneyimler camianın kendi şapkasını önüne koyup düşünmesine zemin hazırlasın.

FUD konusunu tarihin çöplüğüne atmanın zamanı gelmedi mi?