Layer 2

E-Bülten

Deneme

Popüler Aramalar

Nesibe Kırış

  • Tüm Yazıları

    Batının İyi Yönleri: Kripto Mevzuatına Yakın Bakış

    Sektörü hareketlendirmek için öngörülebilir ve kapsamlı ancak liberal bir düzenleme bekleniyor.

    Nesibe Kırış

    ·

    20/07/2022 10:33

    Güncellenme 20/07/2022 10:52

    Kripto varlıklar regülasyonlarına öncülük edecek dalga geldi. Avrupa Birliği (AB), yeni teknolojilere yönelik taslakları görüşerek yasama sezonunu bitirdi. Geçen hafta yapılan üçlü toplantıda kripto varlıklara yönelik dönüm noktası oluşturacak MiCA kanun/düzenleme taslağı üzerinde anlaşmaya varıldı. Zaten birçok ülke kapsamlı düzenlemeler yapmadan önce AB’nin aksiyon almasını bekliyordu.  Bu karar TBMM yeni yasama dönemine girmeden bizlerin de kripto varlık kanun taslağımız üzerinde çalışması için vesile olabilir. Ancak sadece maddeler değil, kanunun yapılma aşamasını da incelememiz gerekecek.


    Ülkemizde son altı aydır kripto varlıklara dair kapsamlı bir düzenleme gündemi var. Birçok taslak gidip geldi, Meclis grupları ve Cumhurbaşkanlığı’nda çalışmalar yapıldı. Ancak kamuoyuna açık veya muhalefetin haberi olan kolektif bir çalışma henüz görülmedi. MiCA’nın ise ilk taslağı 2019’da AB’nin resmî sitesinde yayımlanmıştı. Sitede yayımlandıktan sonra paydaş görüşlerine açıldı. Bu paydaşlar kamu ve özel sektörden. Yaklaşık 4 haftalık bir paydaşlara danışma sürecinden sonra iletilen yorumlarla beraber yeni taslak oluşturuldu. Bu arada 12 haftalık bir kamuoyu görüş bildirisi yapıldı. İki hafta önce bizim e-ticaret kanun taslağı da paydaşların görüşüne açılmıştı, çok kısa sürede görüş bildirilmesi istenmişti. E-ticaret yasasının meclise girmesiyle kabul edilmesi arasında 54 saat var. Yine bu yasanın AB’deki benzer teklifi de DMA ise iki senedir görüşülüyor. Yeni yasama döneminin ilk konularından birinin sosyal medya yasası ve kripto varlık yasası olması bekleniyor. Peki ülkenin yatırım fırsatlarını olumlu yönde etkileme potansiyeli olan bir teknoloji alanını da böyle acele prosedürlerden mi geçireceğiz? Dünyaya benchmark olacak MiCA’nın serüvenini yakından izleyerek kendi kanun yapım sürecimizdeki aksaklıkları biraz keşfedelim.


    Aslında bizim kanun yapım süreçlerinde de düzenleyici çerçevenin iyileştirilmesi için belirli prosedürler var. 2004 yılında Avrupa Birliği Lizbon Stratejisi kapsamında "Daha İyi Düzenleme Çalışma Grubu” oluşturuldu. Bu Grup, OECD ve AB ile de beraber çalışarak Düzenleyici Etki Analizi (DEA) çalışmalarını yönlendirmek, bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak DEA’ların kalite kontrolünü gerçekleştirmek ve kamu yönetiminin bu alandaki kapasitesini geliştirmek için çalışmalar yapmakla mükellef. Çalışma grubu ve genel DAE prosedürü için 2007’de bir genelge yayımlandı. Bu genelge eşliğinde çalışma grubu ve diğer paydaşların milli güvenlik, bütçe ve kesin hesap gibi bazı istisnalar hariç DEA yapılması öngörülüyor. Bu arada Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile de düzenlenen esasları da bu genelge ile beraber okuduğunuzda aslında; MiCA ve diğer AB düzenlemeleriyle paralelliği görüyorsunuz.


    Madem bizim de böyle bir mevzuatımız var, MiCA’yı bırakıp bu genelgenin neler öngördüğüne bakalım mı? Zaten hayli paralel bir süreçten söz ediyoruz. Genelgenin akışına göre kanun oluşturulmadan önceki süreçleri mercek altına alıyoruz. Önce kanuna dair problem ve problemin taraflar tespit edilir. Bu probleme yönelik yürürlükteki düzenlemeler ve politikalar analiz ediliyor ve neden bir düzenleme ihtiyacı olduğuna dair gerekçelendirme yapılır. Peki “bu düzenlemeyi yaparken hedef ne?”, açıkça ortaya koyulur. Bu hedefe giderken en az üç alternatif sunulur. Bu alternatifler (i) kuruluşların kendi görev alanlarıyla alakalı kendi düzenlemelerini yapması, (ii) özel sektörün kanun yapım süreci baştan dahil olduğu ortak bir düzenlemenin yapılması veya (iii) hiçbir düzenleme yapılmaması olabilir. Bu alternatifler arasında negatif eleme yapılır, uygun olmayan elenir, kalan sağlar bizimdir. Daha sonra maliyet fayda tespiti için etki analizi yapılır: (i) ekonomik, (ii) sosyal ve çevresel, (iii) düzenlemelerle uyumdaki riskler ve belirsizlikler. Daha sonra ortaya çıkan analizler ve çözümler bir danışma prosedüründen geçer. Bu süreç kamu yönetiminin şeffaflığı için büyük önem arz eder. Danışma prosedürleri yukarıda MiCA örneğinde anlattığım gibi tek aşamalı olmaz. Örneğin MiCA’da bunu üç aşamalı yaparak komite, sektör ve kamuoyu görüşleriyle kanunu geliştirdiler. Tabii bir düzenleme son hale gelse hatta yürürlüğe girse de mükemmel sayılmaz. Genelgede de anlatıldığı ve AB düzenlemelerinde de uygulandığı üzere kanun izleme grupları oluşturulur ve DAE ve diğer izleme yöntemleriyle kanundaki eksiklikler uygulama sürecinde de giderilmeye çalışılır.


    Peki bu süreçlerin uygulanması bize ne gibi katkılar sağlıyor? Özellikle yeni teknolojilerde yıllardır bürokrasi içerisinde yer alan paydaşların teknik ayrıntıları ve özel sektörde oluşabilecek problemleri yakalaması zorlaşabiliyor. Bu açıdan akademi ve özel sektördeki diğer paydaşların analizleri önem arz ediyor. Örneğin kriptoya dair dolandırıcılık haberleri öncelikle kamuoyu ve bürokraside “bu teknoloji bir balon, dolandırıcı için yeni icat” algısı oluşturdu. Ülkeye hem ekonomik hem de iş gücü açısından büyük yatırım fırsatları oluşturabilecek bir teknolojiye karşı oluşturulan bu bakış açısı geçen sene TCMB’nin ilk yasaklayıcı yönetmeliğini karşımıza çıkardı. Bu durum oluşturulan ilk kanun taslaklarına da yansıdı. Oysaki teknik olarak transferlerin şeffaflığı, merkeziyetsiz teknolojinin de merkezi teknolojiler gibi doğal riskler taşıdığı ancak bunların engellenebileceği anlatılsa böyle bir yanlış algı yasaklayıcı sonuçlar oluşmazdı. Örneğin MiCA’da çevre iklim koruma politikaları göz önünde bulundurularak tartışmaya açılan maddeler vardı. MiCA’nın genel pozisyonu finansal araçlar ve finansal hizmet sağlayıcıları düzenlemek üzerineyken bu maddelerin madencilik faaliyetleriyle alakalı olması Bitcoin ve Ethereum gibi kripto varlıkları fiilen yasaklama potansiyeli hükmün yasa tasarısı dışında tutulması kararını doğurdu. Böylece kanun yürürlüğe girmeden halihazırdaki politikaları karşı ve yasaklayıcı bir madde demokratik bir şekilde elenmiş oldu. Geçen haftaki üçlü toplantıda da liberal, sol, muhafazakâr, yeşil parti temsilcilerinden kanun yapım sürecinde alınan kamuoyu ve özel sektör paydaşlarının yorumlarına referansla birçok eleştiri/şerh yapıldı. Sonuç itibarıyla bu görüşler kolektif şekilde değerlendirilerek iki senelik kolektif bir emeğin sonucu olarak taslağa son hal verildi. 


    Türkiye kripto varlıklar ve blokzincir teknolojisine ilgi ve yetenek açısından büyük bir potansiyel taşıyor. Bu sene başında Boğaziçi Üniversitesi’nde katıldığım bir BUChain etkinliğinde 16-17 yaşında genç arkadaşların şimdiden kriptoya ilişkin yazılımları öğrendiğini ve çalışmaya başladığını görmüştüm. Yazılımcılarımızı, girişimcilerimizi hep yurt dışına kaptırıyoruz, beyin göçünden şikayet ediyoruz. Diğer taraftan İstanbul Finans Merkezi Ataşehir’de yeni potansiyellerini bekliyor. Bireysel olarak kripto kullanımında Avrupa’da birinciyiz. Birçok global borsa ve platform Türkiye pazarına girmiş durumda veya girmeye hazır. Bunca sebep sektörü hareketlendirmek için öngörülebilir ve kapsamlı ancak liberal bir düzenlemeyi bekliyor. Ancak bu düzenlemenin sosyal medya veya e-ticaret yasası gibi aceleci şekilde oluşturulması bir çuval inciri berbat edecektir.


    YASAL UYARI

    Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

    Son Yazıları

    Yazarlardan
    Megan DeMatteo

    Web3 Topluluklarına Nasıl Ulaşabilirsiniz?

    06/11/2022 16:00
    Turan Sert

    Başımızı Sokacak Bir NFT’miz Olsa!

    02/11/2022 15:41
    Dr. Cüneyt Devrim

    Kurumların Web 3.0 Yolculuğu

    27/10/2022 15:48

    Kategoriler

    Yazarlar

    Piyasalar

    Şirketler

    E-Bülten

    Politika

    Teknoloji

    Kripto Paralar

    Hakkında

    Hakkında

    Kişisel Verileri Koruma Kanunu

    Künye

    Çerez Politikası

    Reklam Verin

    KVKK Başvuru Formu

    İletişim

    Kişisel Verileri Saklama ve İmha Politikası


    Yasal Uyarı: Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

    @2022 CoinDesk