Deneme
Popüler Aramalar
16/06/2022 09:10
Güncellenme 16/06/2022 11:27
LUNA/UST çöküşü son haftalarda kripto ekosistemini derinden etkileyen olaylardan biriydi. Piyasadaki iniş çıkışların uzun süreye yayılması regülatörlerin kripto varlıkları mercek altına almasına sebep oldu. ABD İngiltere, İspanya, Japonya gibi birçok ülkede stabil coinler ve piyasa manipülasyonunu engellemeye yönelik düzenlemeler tartışmaya açıldı. Ülkemizde de çalışmaları devam eden kripto varlık yasa tasarısı, iki hafta önce gerçekleşen toplantı ile tekrar gündeme geldi. Ancak çalışılan yasa tasarısı, dijital varlık hizmet sağlayıcılarını ve faaliyetlerini kapsamlı şekilde düzenlemeye yönelik, oysaki birçok ülkenin LUNA’dan çıkardığı dersler dolar vb. para birimleriyle birebir karşılığı olan stabil coinler ve influencerları düzenlemek üzerine. Yeni teknolojileri anlamak için regülatörlerin “risk gündemlerini” başlangıç noktası olarak kabul etmesi ekosisteme zarar veriyor, çünkü tartışmalar doğru eksende yürümüyor.
UST çöküşü on milyarlarca dolar kayba yol açtı. Bu durum elbette düzenleyici tartışmaları hızlandırdı ve algoritmik stabil coinlere ve ekosisteme olan güveni azalttı. Yatırımcıların büyük kayıplarla karşılaşması; zaten rezervleri itibarıyla ve düzenleyici belirsizlik açısından tartışmalı olan stabil coinleri piyasa düzenleyicilerin bir numaralı gündemi haline getirdi. Diğer taraftan; LUNA’nın çöküşü kripto karşıtları için müthiş bir fırsattı, bu durumu değerlendirerek sosyal medya ve basında birçok gündem yaratıldı. Anti-kripto lobiciliği birçok ülkede hareketlendi. ABD’de içinde Harvard profesörlerinin de bulunduğu bir grup blokzincir teknolojisine karşı eleştirilerini dile getiren bir mektup yazdı. Bizde ise anti-kriptoculuk biraz daha amatör ilerledi. Sırf olumsuz algı yaratmak için olmayan borsalardan fake mağdurlar yaratıldı, çünkü teknolojiyi bilmeyenler için LUNA’nın çöküşü bu duruma da sebep olabilirdi. Kriptoyu kazandırırken sönmek üzere bir “balon” kaybettirdiğinde ise “ölü yatırım” olarak değerlendirenleri bir kenara bırakarak; LUNA’nın çöküşü ülkelerde hangi düzenleme ajandalarını gündeme getirmiş bakalım.
Kripto varlık düzenlemeleri sürekli olarak tartışılsa da henüz hiçbir ülkede kapsamlı bir yaklaşım bulunmuyor. Kamu kurumları arasındaki diyalog dünya standartlarına benzer bir çerçeve oluşturmaya yönelik olsa da bu teknolojiyi sadece finansal risk oluşturabilecek bir alanda görüp aceleci davranırsak büyük yatırım fırsatlarını kaybedebiliriz. Kriptoyu destekleyen, bu ekosistemde yer alan birçok kişinin de konu regülasyon olduğunda farklı görüşler içerisinde olduğunu görüyoruz. Kriptonun merkeziyetsiz doğasının zarar görmesinden korkulması bu kaygıların başında geliyor. Çünkü felsefe zarar görürse, ürünlerin öneminin yitirilmesinden çekiniliyor. Ancak, düzenlemeden kaçış yok. Ekosisteme yapılacak yatırımlar ve sektör içerisindeki inovasyon için düzenlemelerin çerçevesi önem arz ediyor. Kapsamlı bir düzenleme, meşru ve güvenilir bir ekosistemin büyümesini teşvik edecek. Ancak aceleci bir tavır inovasyonun önünü kesebilir, o yüzden globaldeki regülatörleri takip ederek adımları sağlam atmak gerekiyor.
Stabil coinler geleneksel finans ile merkeziyetsiz finans arasında bir köprü olarak görülüyor. Bu yüzden stabil coinleri düzenlemek, buradaki kaygılara yanıt vermek dijital varlıklara ve ekosisteme güveni artıracak hem de regülatörler ve kullanıcılar bu teknolojiye alıştıracak ara bir basamak. Stabil coinlere gelecek olan düzenlemeler ülkelerin kendi paraları hakkında söz sahibi olduğunu da hatırlatacağı için regülatörlerin daha ılımlı baktığı bir alan. Bu basamağın değerini gören ve kripto ekosistemini kaybetmek istemeyen ülkeler harekete geçti. Sene başında stabil coinler için istişare raporu yayımlayan İngiltere Hazinesi LUNA çöküşünden sonra süreci hızlandıracağını belirtti. Aynı şekilden ABD ve Güney Kore’de UST’nin pegging “fiyaskosu”nun ekosisteme verebileceği zarardan hareketle stabil coinlerin düzenlenmesinin önceledi. Senatör Lummis ismiyle ortaya çıkan son kanun teklifinde de stabil coinler pozitif şekilde düzenlenmiş. Stabil coinlerin düzenlenmesinde tartışılan bazı sorular geleneksel finansa yakın hissettiriyor: “İzin verilen rezervler nelerdir? Kimler stabil coin çıkarabilir? Bir ihraççı ve rezerve nasıl denetlenmeli? Tüketicilere olan sorumluluk?"
Kripto varlıkların “bilinmez” tarafı ekosistem içinde ilginç influencerlar büyüttü. Sektörde dijital pazarlama ve reklam öyle önemli bir yere sahip ki bir kez kriptodan kazanan influencerlığa soyunuyor. Sosyal medyanın dinamikleri de bu durumun yayılmasına izin veriyor. Ne, ne zaman yükselecek/düşecek, hangi koinin reklamı yapılacak ve böylece talep olacak, hangi borsa piyasada nasıl ilerleyecek hepsini Telegram grupları, Discord odaları ve tweetler üzerinden görebiliyorsunuz. Kripto influencerlığında “bilen” değil “kazanan” olmak ve çok fazla takipçiye sahip olmak önemli. “XX artacak hadi hemen stok” yazan bir influencerın daha önce bir kere kazandırmış olması güvenilirliği için yeterli. İşte tam da bu yüzden kripto varlıklarla ilgili dünyanın farklı yerlerinde regüle edilen diğer konu influencerlar.
Sosyal medya fenomenlerinin düzenlenmesinin de iki ayrı ekseni bulunuyor: (i) kurumsal gizlilik, (ii) piyasa manipülasyonunu engelleme ve tüketici koruma. İnfluencerların bu kadar etkili olduğu bir sektörde, artık ekosistemin canlılığı o merkez üzerinden yürüyor. Buradaki cazibe de şirket içi raporların bir pazarlama aracı olarak kullanılarak belli varlıklara yüklenim üzerinden kimi şirketlerin kendine yeni müşteriler çekebilmesine sebep oluyor. Diğer taraftan tüketiciler hala bilinçsiz, yönlendirilmek isteniyor. Ancak herhangi bir düzenleme olmadığı takdirde tüketicileri direkt harekete geçirebilen bir tek mesaj, onbinlerce dolar kayba mal olabiliyor. Devletlerin gözünde de diğer bir önemli konu vatandaşların bu büyük kayıplardan etkilenmesi oluyor. Bu sebeple tüketicileri yönlendiren spsyal medya fenomenlerinin belirli şartlara uyması gerekiyor. Bu zaten diğer influencerların da işbirliği süreçlerinde düzenlenen bir durum. Tüketiciyi korumak için reklam yapan/yönlendirenin ürünü kullanıp kullanmadığını bilmek, gerçek bilgi vermek, reklam olup olmadığını açıklamak gibi şeffaflık sağlayacak düzenlemeler. Böylece yeterli bilgisi olmayan influencerların tek bir cümle ile kullanıcıları büyük kayıplara uğratmasına engel olmak amaçlanıyor. İngiltere, Avustralya, İspanya, Singapur gibi ülkelerde, bu alan düzenlenerek için kripto varlık alım satımı ile ilgili tavsiye verilmesi durumunda o varlığa yatırım yapıp yapmadığını açıklama zorunluluğu, yatırım tavsiyesi vermek için izin zorunluluğu gibi şartlar getirildi/getirilmesi planlanıyor.
Farklı ülkelerin kendi mevcut yasaları, farklı düzenleyici otoriteleri, kural koyma süreçleri ve ileriye dönük bakış açıları var. Ancak bunlar göz önünde bulundurularak birçok yeni teknolojide de olduğu gibi dijital varlıklar için de düzenleyici bir çerçevenin belirli temel unsurları global olarak tanımlanabilir. Nasıl ki yapay zeka, veri transferi, e-ticaret gibi dijital alanlarda belli ilkeler ve yönlendirmeler oluştu, bu sektörde de olacak. Ülkemizde de kripto varlıkların regülasyonu konusunda yapacağımız en büyük hata teknolojinin doğasını anlamadan, yalnızca riskleri engellemek üzerine sıkı kurallar koymak ve global standartların gerisinde kalmak olur. Avrupa Birliği’nde kripto varlıklara yönelik yasa tasarısı 6 ay boyunca istişareye açık şekilde bekledi, 2 yıldır da hala tartışmalar devam ediyor. Global akışı yakalayarak inovasyonunun önünü kesmeden riskleri ve ekosisteme güveni etkileyecek alanları düzenleyerek regülasyon çalışmalarına başlayalım. Merkezi ve merkeziyetsiz finansın paydaşlarını regülasyon sürecine dahil etmeden acele bir düzenleme çabasına girip yeni bir teknolojinin oluşturabileceği istihdam alanlarını, yerli ve yabancı yatırımları elimizin tersiyle itip globalde ön planda olabileceğimiz bir alanı kaçırmayalım.
YASAL UYARI
Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Son Yazıları
Dezenformasyon Yasası, Kripto Düzenlemelerinde Neye İşaret?
14/10/2022 10:36
Beyaz Saray’ın Kripto Sevdası Bize Neler Diyor?
03/10/2022 15:00
ETH 2.0 Regülatörlerin Kriptoyu Benimsemesi için Fırsat Olabilir
19/09/2022 11:26
Kripto Paralar
@2022 CoinDesk